27 Şubat 2009

mumları yaktım bir ümit önce / aynaya baktım sürdüm kokular



"Öğretmenim elektrikler kesildi ödevlerimi o yüzden yapamadım"ın hayat kurtarıcı kelimemiz olduğu yıllar geride kaldı. Benim gibi jeneratörü sadece asansörlerde kullanan bir sitede yaşıyorsanız; elektriğin kesilmesi demek, son geceye bırakılan bir projenin, teslim sabahına bırakılması anlamına gelir ve kabustur!

Ortada ertesi güne yetiştirilmesi gereken bir ödev veya çalışılması gereken bir sınav yoksa bile elektriklerin kesilmesine söyleniriz. Alışkın olduğumuz bir konfordan vazgeçiştir çünkü. Peki ya aslında bu konforun yok olması alışmadığımız bir huzur ve keyif veriyorsa?!

Ben her elektrik kesildiğinde müzik dinleyemediğim için, internete bağlanamadığım için, karanlıkta çakmak ve mum bulmak zorunda olduğum için söylenirim. Ama her seferinde de mumları yakıp hiç bir şey yapmadan onların karşısına oturduğumda kendimi harika hissederim.

Bu sefer elektriklerin kesilmesini beklemedim, likörlü kahvem (sıcak şarap daha afilli olurdu ama üşendim!), Norah Jones ve mum ışığı ile bütün gün maruz kaldığım soğuk havayı bünyemden dışarı atıp keyif yaptım. Şiddetle tavsiye ediLir. ,)








What am I to you - Norah Jones

Hiç yorum yok:

Pinterest'im

Instagram'ım