21 Mayıs 2009

Samaritan Girl


Eski evimde banyoda karşı bomboş bir duvarım vardı. Boşluğu beni rahatsız ettiği için oraya poster asmaya karar vermiştim. Yarı çıplak film artisti posteri banyo konseptine uyardı; ama çok lise işi kaçardı. Tesadüfen sadece kafasında beyaz rahibe başlığı bulunan çekik gözlü çıplak bir kızın şahane bir fotoğrafının poster versiyonunu bulmuştum. Meğerse bir film afişiymiş.

Boş-ev post.undan sonra oluşturduğum "tavsiye edilen uzakdoğu filmleri listem"deki DVDleri almaya henüz fırsat bulamamışken, benim bu uzak doğu filmleri tutkumdan haberdar olmayan bir arkadaşım "Bak senin o güzel posterinin filmini buldum." diye elime Samaritan Girl DVDsini tutuşturdu dün gece.



İki liseli kız Avrupa'yı gezme planları yapmaktadırlar. Tabii ki bunun için çok paraya ihtiyaçları vardır. Biri diğerinden nispeten daha güzel olan bu kızlar birbirlerine çok yakındırlar, hatta yıkanırken birbirlerini okşayıp, öpüşmelerine bakarsak sadece arkadaş da değildirler.

Para kazanmanın en kolay yolu olan fahişeliği seçerler. Güzel olan adamlarla yatarken - ki bundan gayet zevk de almaktadır- diğeri randevu ayarlamak için telefon konuşmalarını yapmakta, olası polis baskınları için kapıda nöbet tutmaktadır. Paralar hızla birikirken, fahişelik yapmakta olan kız, birlikte olduğu müzisyen bir adama tutulur.

Fahişelik yapmakta olan, ölmek üzere hastaneye kaldırıldığında, arkadaşından müzisyen adamı hastaneye getirmesini ister. Müzisyen adam da sadece, organizasyonu yapan kızın onla sevişmesi karşılığında geleceğini söyleyince, kız bekaretini sırf arkadaşının son isteğini yerine getirip adamı hastaneye getirebilmek için ona verir.

Fahişelik yapan kız ölmüş, diğeri de bekaretini kaybetmiştir. Arkadaşını mutlu edeceğini düşündüğü bir yol seçer: Bütün adamlarla bir de kendisi yatacak ve yattıktan sonra onlardan para almak şöyle dursun, daha önceden aldıkları paraları da kendilerine iade edecektir.

Ve film asıl burada başlar.

Boş ev kadar mutlaka mutlaka mutlaka izlenmesi gereken bir film mi? Hayır!
Ama bulunup izlenebilecek bir sürü filmden daha özgün bir senaryosu ve daha güzel görselleri var. Bence sırf bitiş sahneleri -rüya ve gerçek olan- için bile izlenir bu film.

Kim Ki Duk önünde bir kere daha saygıyla eğiliyorum.Zaten bu filmle 2004'teki Berlin Film Festivali'nde "en iyi yönetmen" ödülü almış.








<><>

Tür : Dram
Yönetmen : Kim Ki-Duk
Senaryo :
Kim Ki-Duk
Görüntü Yönetmeni : Sun Sang-Jae
Müzik : Park Ji-woong
Yapım : 2004, Güney Kore , 95 dk.

Hiç yorum yok:

Pinterest'im

Instagram'ım