14 Ekim 2009

hayatımın yarısında rihannaylaymışım meğerse!!!

Rihanna'yı kanlı canlı görme fırsatı yaşayan, Hollywood'a komşu aylarca yaşamış şanslı veletlerdenim. Hatta bir Türk arkadaşımızın Rihanna'ya Ajda Pekkan ile konuşuyormuş gibi "Ben sizin şarkılarınızla büyüdüm." demesinin de upuzun bir süre geyik konusu yapmışlığımız vardır.

- "Oğlum kız 88li senden 2 yaş küçük bir de, sen nasıl onun şarkılarıyla büyüdün?"
- "Hıı di mi ya?! offf ahhh offf rihanna ahhh offf ahah %?!?!??!%&"



Hiç oturup da Rihanna dinlediğim, özellikle playlist'lerime Rihanna eklediğim olmamıştır; ama son toplama albümünü dinlerken fark ettim ki, neredeyse her şarkısı benim için ayrı bir anlamlı! Hatta en favori gruplarımın / şarkıcılarımın bile şarkıları bu kadar anlamlı olmamıştır benim için.

Umbrella: Biz California'yı arşınlarken radyolarda sürekli dört şarkı dönüyordu: Umbrella, the way i are, summer love, hey delilah.En kolay ezberleyip, en avaz avaz eşlik ettiğimiz ve en çok dilimize dolananı Umbrella olduğundan road triplerimizin vazgeçilmez marşı haline gelmişti.

Break it of: Bir parti için sarhoş ve gece hallerimizin fotoğraflarından bir sunum hazırlamış, videolarımızı montajlamıştım. Arka fonuna da bu parçayı koymuştum. Benim için 4 yıllık bir gece hayatının totali ile özdeşleşti.

Unfaithful: Aynı anda iki sevgilim olduğu günlerde patlama yapmıştı bu parça. Bir kız arkadaşımla ertesi günkü Borçlar Hukuku sınavına çalışmak yerine başrolünde benim oynadığım bir klip senaryosu yazmıştık. Üstelik de o dersten ikimiz de geçtik : )

Disturbia: En son çalıştığım iş yerinde, arka fonda fiks CD'ler dönüyordu ve bu parça CD'leri hazırlayan kişinin favorisiydi sanırım ki, her CD'de vardı. Saatte bir kere dinliyorduk. Bana deli yoğun çalıştığım günleri anımsatıyor.

Pon de replay ve S.O.S: İkisi de uzun bir süre her gece gidilen barlarda çalan ve herkesin coşmasına sebep olan şarkılar olarak varlıklarını sürdürdüler. Duyunca oturduğu yerden piste fırlayan insanlar geliyor gözümün önüne.

Live your life: Bu yaz Xios sokaklarında yokuş aşağı koşarken nedense hep "mayya hee, mayya ho, mayyya hu, mayya ha ha!" diye bağırasımız geliyordu.

Rehab: Herhalde en sevdiğim ve en çok dinlediğim Rihanna şarkısı. Sıkılmış ve unutmuştum, remixi hoş ve taze geldi.

Don't stop the music: Eski bir aşkım ne zaman arabasına binsem, son ses bu şarkıyı açıp, "Tam senlik yaaaa bu!" diyordu.

Bu albüm neymiş peki, diyorsanız aşağıdaki kapağına bir tık yapın bakalım!

1 yorum:

gRanGe dedi ki...

oo yefrum bak bu süpermiş teşekkür =))

Pinterest'im

Instagram'ım