31 Ekim 2010

Ev Hanımı, Playboy Tavşanı ve Cumhuriyet Kadını


29 Ekim kiminize güzel bir tatil kaçamağı fırsatı, kiminize dinlenmek için uzatılmış haftasonu bonusu oldu, kiminiz de 29 ekim filan dinlemden aynen çalışmaya devam ettiniz. Ben daha ekim ayının başında tatil planları yapmaya başlamıştım. "İstikametimiz Mardin mi St. Petersburg mu olsun?" sorusuna cevap aradığımız günlerde "Ne tatili yahu? Ben o tarihlerde ev-leniyor olacağım" dank etti kafama. Bütün planlar değişti, annemin İstanbul'a gelmesine ve benim taşınma faslımı resmen tamamlamama karar verdik.

Cuma gününden beri IKEA'dan Esse'ye; IMÇ çarşısından Zara Home'a kadar gezmedik yer bırakmadık ve çok yol katettik. Bu blogta oldukça nadiren yazı konusu olan "dekorasyon"  artık inanılmaz ilgi alanımda. Kıyafet alışverişinden bile keyifli bir alışverişmiş ev alışverişi meğerse. Bazı kıyafetlerin sihirli olduğunu inkar edemem -mesela push-up sütyenler- ama giyilen bir t-shirt sizin vücudunuzu bambaşka bir vücüt yapamaz. Ev alışverişinde ise, her dokunuşla ev baştan yaratılıyor ve bu inanılmaz güzel bir his yaratıyor.Evini güzelleştirmek isteyenlere veya benim gibi yeni ev-lenenlere fikir olsun diye gezdiğim, gördüğüm, beğendiğim, aldığım, beğenip de alamadığım her şey de bu blogtaki yerini alacak bundan böyle. Ki evde yemek pişirme kararı aldığıma göre sık sık yemek tarifleriyle de huzurlarınızda olacağım. :))



Gündüzleri elimizde ölçüler, notlar, kataloglar oradan oraya koştururken, geceleri de sokakların tadını çıkarmaya aynen devam ettik. Cuma gecesi DADA'da Galatasaray Üniversitesi'nin Cadılar Bayramı Partisi vardı. Kostüm kiralamaya veya yaratıcılık sergilemeye kalkacak kadar zamanım olmadığı için BUNdesign'dan alınmış bir tavşan kız seti ile idare ettim. Bana sorarsanız, erkeklerde favorim 'hıyar yiyen adam'dı. Gördükçe gülesim geliyordu.


Kadınlarda en favorim de hostesti. -Fotoğraftan pek belli  olamasa da- şapkasından, ayakkabısına herşey cuk oturmuştu:


29 Ekim gecesi de Hayal Kahvesi Bistro'daki 29 Ekim balosundaydık. Annem ve çok sevdiğim bir abim de bize eşlik etti. Dönem kıyafetleri, Türk sanat müziği ve rakı ile oldukça keyifli bir gece oldu.


Bu arada kesinlikle ev döşerken "Bir anda her şeyim tamam olsun"cu bir insan olmadığımı fark ettim. Evde hiçbir şey yokkken Aşk ile minderlerin üzerinde şarap içerek bana hayırlı olsun yaptığımız akşam da annemle IKEA alışverişinden eve gelip de kupamız olmadığını fark edip şarap kadehlerinde kahvelerimizi içişimiz de unutulmayacak kadar güzel anlar oldu. Bazen her şeye sahip olmak değil, sahip olunmayanlar insanı daha mutlu ediyor. Bir kere daha: "Ne kadar komiksin hayat!"

2 yorum:

enzoryol dedi ki...

salonu ve ozellikle de yatak odanı cok merak ediyorum sevgili sezennnnn
elini cabuk tut :))

Unknown dedi ki...

ev süper olmuş :)
http://ilkbahar-ilkbahar.blogspot.com/2010/11/ilk-odulum-d.html
ödülün var

Pinterest'im

Instagram'ım