05 Mart 2014

Flesh Bite. Sex Craze. Desire. Lust Life. Fetish Avatar

Antwerpen'desiniz, tarihi binaları çoktan talan edip molalarınızda biraları yuvarladınız veya bunlar zaten hiç umurunuzda bile olmadı, o zaman gelin, biraz ilham toplayalım.


Nationale üzerindeki Modernatie ve civarı, artık biraz modası geçmiş deyişle 'hipster üssü'.

Tam karşısındaki Kammenstraat, instagram yerine "Analog is the future" mottosunu savunanların sevgilisi Lomography mağazasını, çatlak kıyafetler satan Fish&Chips'i, saçlarına taze meyve suyu içerken rasta yaptırmak isteyenlerin toplandığı DreadLovers'ı barındırıyor.


Bu sokaktan çıkan başında korsan bayrağı dalgalanan incecik bir sokak var: Koopstraatje. Bir zamanlar baştan aşağı çiş kokan, insanların girmeye çekindiği bu sokağa, şehrin graffiti sanatçıları el atınca, o leş sokak, rengarenk bir cennete dönüşmüş.





Bir kadınsanız, bu civarlardayken mutlaka uğramanız gereken adreslerden birisi de moda müzesi olan MOMU.


Ben Royal Academy of Fine Arts'ın doğum günü kutlaması etkinliği için bu müzeyi kendisine mekan olarak seçmesi sebebiyle buradaydım. Öğrencilerin bugüne kadarki tasarım ve çizimlerini sergilerken, müzeyi çeşitli odalara bölmüş ve kapılarına, içerideki konsepte uygun kışkırtıcı kelime öbekleri yazmışlardı.


















Kapılardaki kışkırtıcı kelime öbekleri kadar, öğrencilerin yaptığı yaratıcı çizimlere de bayıldım.




Happy Birthday Dear Academie, süreli bir etkinlik olduğu için, gittiğiniz zaman sizi müzede bambaşka bir şey karşılıyor olacak; ama her seferinde ziyaretçileri şaşırtan bir detay mutlaka oluyormuş.

Ayrıca giriş katındaki kitapçının İngilizce arşivi de oldukça geniş, eğer moda, fotoğraf, çizim, mimari ile ilgileniyorsanız burayı da pas geçmeyiniz.


"Ne bu yahu, hep modadan bahseder oldun?!" diye sitem edenler varsa, haklısınız, valla ben de anlamadım,  nereye adım atsam kendimi moda ile alakalı bir etkinliğe davet edilmiş buluyorum. Moda şiddetle beni çağırıyor galiba :P

Şaka bir yana, ilham almak için sanatçı olmaya gerek yok bence, sergilerin, insanın ufkunu her zaman açıp, yepyeni bir bakış açısı kazandırdığına inanıyorum ben. Bu yüzden, sergideki şu tabloya bayıldım:


Ufkunuzu genişleterek kalın!

Hiç yorum yok:

Pinterest'im

Instagram'ım