10 Mayıs 2014

F*** it, let's go to new york!

Bazı insanlar kendilerini hiç bir yere ait hissetmezler. Evleri olur, evlerini döşerler, o evde yaşarlar, o evde keyifli saatler geçirirler; ama ertesi gün dünyanın bambaşka bir yerine alıp koysanız da yerlerini yadırgamazlar. Kendini bir yere ait hissedememe, "belirsizlik" gibi bir iç huzursuzluğa neden olsa da çok büyük bir avantajı da vardır: Çok kolay adapte olabilme.

Çünkü yatak olarak benimsedikleri bir yatak yoktur. Üzerinde yattıkları her yatağa "benim yatağım" diyebilirler. Her banyoda aynı rahatlıkla duş alabilirler. Her balkonda şehri izleyerek kendi içlerine, düşüncelerine seyahat edebilirler.

Çok iyi biliyorum; çünkü ben de onlardan biriyim. Sabitleştikçe huzursuzlaşan, göçebeleştikçe yaralarını saran, iç huzurunu tutturan, oradan oraya savrulup bambaşka hayatlara dahil olmaktan tarifsiz bir keyif alanlardanım. "Kaçtıkça kendini bulma"sendromu diyorum ben buna.

Bundan daha çok keyif aldığım tek şey ise; gitmenin verdiği o buruk hüzün. Depresif takılmaktan hoşlanan biri asla değilimdir, "eğlence" benim kararlarımı vermemdeki kriterdir, doğuştan bir pür neşeye sahibimdir, tatsız olaylarda bile "Amaan napiim olmuş bir kere" der geçerim; ama bütün bunlara taban taba zıt biçimde terk etmenin verdiği o burukluktan da mazoşist bir zevk alıyorum.


Yukarıdaki satırları yıllar önce yazmışım, eski bilgisayarımı temizlerken buldum. Hayatımda o kadar çok şey değişti, "gitme tutkum" hala sabit.

Bu yıl başlarken iki günde bir yazma kararı almıştım, bugüne kadar büyük ölçüde uydum bu kararıma. Hatta 2014 başlarken aldığım ve uyguladığım tek karar bile olabilir.

Bu hafta bir m&a projesi sebebiyle olağandışı bir yoğunlukta çalıştığımdan ve uyumaya bile doğru düzgün fırsat bulamadığımdan biraz ihmal ettim blogu.

Ve bir süreliğine daha aksatacağım bu kararımı, çünkü New York'a gidiyorum.

Harika fotoğraflar ve keşiflerle geri döneceğimden emin olabilirsiniz. Benim yokluğumda okuyabileceğiniz, bu güne kadar yazdığım tam 920 yazı var Mushaboom8'de.

Yokluğumda beni unutmayın, keyifle kalın!

4 yorum:

Elif dedi ki...

Şimdiden iyi yolculuklar, bol bol güzel anılar biriktirip dönmeniz dileğiyle :)

Adsız dedi ki...

Ortaokul lise yıllarımda en büyük hayalim New York'a gitmekti..henüz gidemedim. Ama şu satırları okuyunca kendim gidiyormuş gibi çok mutlu oldum! Çünkü gezi yazılarınızı okumaya bayılıyorum.kaleminiz akıcı, keyifli..okurken ben de o sokakları karış karış gezmiş gibi hissediyorum.yazılarınızı ve fotoğrafları merakla bekleyeceğim. iyi yolculuklar iyi eğlenceler!

Adsız dedi ki...

hiç gidemediğim ama en sevdiğim yer... fotoları bekliyorumm :))

zillosh dedi ki...

Heeey :)

Bu harika yorumların hepsi için çok teşekkür ederim! Döndüm, yazmaya başladım, bir on gün kadar Mushaboom8 new york dolu olacak :)

Sevgiler

Pinterest'im

Instagram'ım