14 Eylül 2014

LaBottega Kitchen & Cooking Chats, pratik mojito, teknolojik photoboot

"Saat kaçta nerede olayım?"
" Perili Köşk'ün oradaki LaBottega'da. Saat 19:00 - 20:00 gibi."

Benim bildiğim LaBottega, mobilyacı. Gitmem gereken şey ise bir parti. Aklımda ikisini o an bağdaştıramasam da, bu diyalog yapılırken aynı zamanda bir iş yetiştirmeye çalıştığımdan, daha fazla sorgulamıyorum. "Oraya gidince ararım artık." diye düşünüyorum.

Gidince aramama filan gerek kalmıyor. LaBottega, dışarıdan o kadar güzel görünüyor ki! "Sahilden düz devam et, dışarıdan en cazip görünen yere gir" dese de aynı yere gelirmişim. Çünkü kapanmış mağazaların arasında, yerden tepeye kadar cam vitrinin arkasında onlarca insan var. Kimisi oturuyor, kimisi ayakta, kimisi kapının önünde...


LaBottega, aslında bir mobilya ve mutfak butiği. Bilirsiniz, mobilya showroomları genellikle soğuk ve stabil bir ruh hali yaratır insanda. LaBottega ise her çarşamba Kitchen & Cooking Chats etkinliği düzenliyormuş. Yani o mobilyaların yalnız teşhirde değil, kullanımda nasıl göründüğünü keyifle deneyimleme şansı sunuyorlar. Her hafta yapılan bu etkinliğe bu hafta Cem Karakuş'un eli değince, şenliği artmış.

O güzelim ışıklandırmaların altında, ocakta makarnalar pişerken, keyifle içkisini yudumlayan, sohbet eden çok tatlı bir kitleyi izlerken, bu şehirden ne güzel fikirlerin çıktığını düşünüyordum.


Ayrıca, ev partilerinde inanılmaz işe yarayacağından oldukça ilgimi çeken iki şey daha keşfetmiş oldum.

Mojito almak için kurulmuş bar gibi yere bir gittim. Elime bir shaker tutuşturuldu. "Kendi mojitomu kendim mi yapacağım?" diye sordum. Çünkü kendim yaparsam yeteri kadar güzel olmayacağından endişeleniyordum. Soruma cevap olarak, shakerın içine koymam için bir kapak Bacardi uzatıldı. "Hadi bakalım" diyerek kolları sıvadım. Kolları sıvamaya gerek yokmuş, Funkin diye bir karışım her şeyi yapıyormuş. Doğal olan bu karışım ile alkolü ve buzu karıştırıp, üstünü de nane ve limonla süsleyince, mojito hazır oluyor. Başka kokteyller de var, ama bence mojito çok iyiydi.



İkinci keşfim de Kutumubu oldu. Bu photoboot'un gerçekten teknolojik versiyonu. Elinizde bir kumanda var, fotoğraf çekilirken beklemek zorunda kalmıyorsunuz, kumandaya basıyorsunuz, çekiyor. Genellikle bu tip etkinliklerde iki sorunla karşılaşılır: 1) Hangi fotoğrafı bastıracağınızı seçemezsiniz. 2) Daha da kötüsü, o fotoğrafların size yollanacağı söylenir; ama bir türlü gelmezler. Buna çözüm olarak da hemen bir tablet bekliyor sizi. Fotoğraflarınızı seçip, kendi mail adresinize anında yollayabiliyorsunuz.



Tek akşamda bu kadar keşife vesile olan Cem'e ve hepsine ev sahipliği yapan LaBottega'ya selam, hepinize pek güzel bir hafta olsun!

Keşifle ve keyifle kalın!

Hiç yorum yok:

Pinterest'im

Instagram'ım