15 Haziran 2016

Miskin Yatak Günlüğü. Kebapçıdan manzaralı teraslara, havuz başından gece kondulara...

Pazartesi:
Doymak bilmeyen merakımın ve uyumaya karşı inadımın peşinden haftalardır oradan oraya savrulan vücudumu şımartıyorum. Mis kokulu yağlara bulanıyorum. Yumuşatıcı kokan, yeni serilmiş çarşafım ile nevresimimin arasına uzanıyorum. Çarşafın, üzerinde oluşacak yağ lekelerini umursamayacağım kadar ucuz olmasına seviniyorum.

Hiç uykum yok. Tavanı izlerken fark ediyorum ben hayatıma girmiş hiçbir adamı özlemiyorum; ama hepsinden özlediğim bir şeyler var. Birinin sesini, birinin bana bakışlarını, birinin yatağa servis ettiği kahve ve dondurmaları, birinin harika müziklerini, birinin esprilerini, birinin kaslı kollarını...

Kendi kendime yatakta dönüp dururken, gözüme çarpan romanın adı çok manidar: Romantik egoist!

Salı:
Bazı ilkel hislere bayılıyorum:

Bir zamanlar ölüp bittiğin bir adamla karşılaşıyorsun tesadüfen. Çekicilik namına nesi varsa, sende unutup gitmiş gibi görünüyor. Enerjisi sönmüş, havalı tarzı yok olmuş, dün liseden mezun olmuş da arayış içindeymiş gibi saçlarını uzatmış. Senden sonra takıldığı kızı da inceliyorsun, inceliyorsun, inceliyorsun, kıskançlık yaratabilecek hiç bir şey bulamıyorsun.

Karşılaşmadan düşündüğün gibi bir drama veya şehvet çıkmadığı için, yakın arkadaşlarınla, adam ile tercihlerini kahkaha malzemesi olarak geri dönüştürmekten çekinmiyorsun.

Eskiden bayıldığın bir adamın hala harika görünmesi veya yanında çok çekici bir kadın olması ne kadar korkunç bir şeydir! Tam aksi olduğu için egom mutluluktan taklalar atıyor. Çoktan kapanmış bir sayfa, bu sefer gönül rahatlığı ile yakılıp çöpü boyluyor.

Çarşamba: 
Yatağımda mum ışığında kitap okuyorum. Romantizmden ölebilirim. Mecazi anlamda değil. Çünkü kitabı görebilmek için mumu yatağın üzerine koydum. Kitaba dalıp, bir kol hareketi yapmama bakar.
Mum ışığında kitap okumak şu anda hayatımdaki en adrenalinli aktivite.

Duştan çıkıp, tam kendime mis gibi bir kahve demlemeyi planladığım anda elektrikler kesildi. Kahvesiz kalmak benim için büyük sorun, o ayrı, ama ayrıca elektriklerin kesilmesi demek, kurutamadığım saçlarımın delirmesi, yarın giyeceğim gömleğin kırışık kalması ve telefonumu şarj edemediğim için uyanamama riskini de beraberinde getiriyor.

Tesla bebeğim, yıl 2016 biz hala kablo arızaları yüzünden elektriksiz kalıyoruz.

Perşembe, Cuma, Cumartesi, Pazar, Pazartesi:
Miskinlik yok.

Bazen hayatım çok hızlı. Durmaya, düşünmeye, miskinlik yapmaya fırsatım olmuyor. Günler geçiyor, etkinlikler geçiyor, saatler geçiyor, telefon hafızam doluyor, yaz başlıyor, planlar yapmaya doyulmuyor.

Salı:
Gelen mesajın üzerine gözlerim yarı açıkken basıyorum, odayı huzurlu bir ses dolduruyor: "I need you here, I need your love inside of mine like I could die."  Kocaman yatakta dönüyorum, gözlerimi açıp telefonuma bakıyorum: "Jelibon ne güzel bir şeymiş!"

"Öğlen uykusu da..." diye cevaplıyorum. "Yanıma gel." diyor. Gülüyorum, geriniyorum, esniyorum. "Çalışmam lazım." demeyeceğim günlerin hayalini kuruyorum.


Son zamanlarda kendime, ne düşündüğüme, ne hissettiğime daha çok dikkat etmeye başladım. Daha az koşmaya çalışıyorum, kendi kendimle daha yakın ilişkiler içindeyim. Ve bunun da bir nevi seyahat etmek olduğunu, yepyeni keşifleri kendi içinde, zihninde ve kalbinde yapmanın dışta yapmak kadar keyifli olduğunu henüz keşfediyorum.

Bu sırada hayatımda en sevdiğim şeylerden birinin ironiler olduğunu keşfettim. Bazen kendimi iki gün içinde o kadar farklı ortamlarda, o kadar farklı şeyler yaparken bulabiliyorum ki!

Geçenlerde birisi bir fotoğrafımın altına yorum yazmıştı: "Aynı gün İstanbul'da.. Andrea, after work party, ofis, Halkalı'da yemek... Aynı beyaz ceket... Bu nasıl bir enerji, buradan takibi bile kolay değil."

Çok gülmüştüm. Zaten ben zihnimden geçenleri, içimden söylediklerimi takip etmeye başladığımdan beri, en çok kendime gülüyorum.



Geçtiğimiz günlerde bir sabah Adana'da uyandım, annemin yaptığı bütün evi kokutan mis kokulu bir kek ve kahve ile harika manzaraya karşı kahvaltımı ederek maillerimi cevapladım, sonra çalışmalarıma havuz başında güneşlenerek devam ettim.



Ertesi gün aynı saatlerde, havalimanından doğrudan İkitelli'deki şirkete gelmiş, şirketin arka tarafında büfede bir tost yaptırmış, bir önceki günden çok farklı bir manzaraya karşı kahvaltımı ediyordum.


Aynı şekilde bir önceki akşam Adana'da salaş bir kebapçıda, çatal bıçak kullanmadan ellerimle leziz ötesi bir kebap yuvarlarken, ertesi akşam çok sevdiğim arkadaşlarımla 360'ın terasında şarap yudumlayarak kibar kibar risotto yiyordum.


(Adana tavsiyeleri paylaşmayacağım, zaten bu konuda bir sürü yazı yazdım. Hepsine şuradan ulaşabilirsiniz.)

Hiçbir şeyi dışlamadıkça hayatın çok daha güzel, çok daha zengin olduğuna da her geçen gün daha yürekten inanıyorum. Bu hafta yapılacaklar listesinize bir şey daha ekleyin: Normalde yapmadığınız bir şeyler yapın, burun kıvırdığınız bir yerlere gidin. Nasıl iyi gelecek fark edin.

Farklılıkları dışlamadan, kendinizi dinleyerek kalın!


3 yorum:

Adsız dedi ki...

okuyacağım blogların linklerini bilgisayarda açıyorum, seninkini hep en sona bırakıyorum, yemek sonrası yenen tatlı misali:)

zillosh dedi ki...

Yaa nasıl mutlu edici bir yorumdur bu! Dans ederim mutluluktan. Çok teşekkür ederim, en kocaman sevgiler!

Adsız dedi ki...

Size seçtiğiniz herhangi bir ülkede, kişisel iş başlatmak için herhangi bir miktar kredi yeteneğine sahiptir, bu nedenle herhangi bir ülkeye seyahat için vize gerekirse, lütfen bu e-postayı başvurun: visaagency040@gmail.com ya da bir kredi ihtiyacınız varsa başlamak için finance_institute2015@outlook.com: kişisel şirket kadar lütfen bu e-postayı temas

Firmamız bu bilgi feryat uzmanlaşmış.
(1) denizaşırı seyahat için vize veriyoruz.
(2) Biz bireye% 2 faiz oranıyla kredi, kişisel iş başlatmak için vermek.
(3) kara mallarını sigorta.
(4) ev mallarını sigorta.
(5) oluşturmak ve aylık taksit ödeyerek bireysel ucuz miktarda dışarı satış.

Aylık taksit ödeyerek ev veya herhangi bir mülk satın almak isterseniz, firmamız en almak bir yeteneğine sahiptir
seçtiğiniz herhangi bir süre ve herhangi bir sorun olmadan seçtiğiniz herhangi bir ülke.

Pinterest'im

Instagram'ım